Son yıllarda yaşanan sanayileşmenin çevre üzerindeki olumsuz etkileri, duyulan endşeleri arttırmaktadır. Çevre dostu üretim süreçlerini ve bertarafı benimsemeleri konusunda endüstriler üzerinde bugün daha fazla baskı yapılmaktadır. Bu konuda belgelendirme ve etiketleme çalışmaları, üretici firmaları ve tüketicileri bilgilendirme açısından iki önemli araç olarak ortaya çıkmaktadır.
Etkili belgelendirme ve etiketleme programları, üretim ve tüketimi sosyal açıdan sorumlu ve sürdürülebilir kalıplara doğru yaklaştırmaktadır. Eko etiketler, resmi kuruluşlar, dernekler ve sertifikasyon kuruluşları tarafından belirlenen çevre dostu kriterleri karşılayan ürün ve hizmetlere iliştirilmektedir. Kriterler, ürünün yaşam döngüsünün çevre üzerindeki etkilerine dayanan kapsamlı araştırmalar ile belirlenmektedir.
Eko etiketler bazen bir ürünün belli çevresel yönlerine odaklanmaktadır. Örneğin enerji kullanımı, su tüketimi ya da kereste kaynağı gibi çeşitli çevresel boyutu kapsamaktadır.
Aslında eko etiketler, yeşil sembollerden ve benzeri çevresel iddialardan farklıdır. Çünkü bu tür iddialar doğrulanmamıştır. Oysa üzerine eko etiket iliştirilen ürün ve hizmetler, uluslararası standartlara dayanmaktadır ve bağımsız bir üçüncü kuruluş tarafından değerlendirilmekte ve doğrulanmaktadır, ayrıca belli çevresel performans gereksinimlerini karşıladığı garanti edilmektedir. Eko etiketler esas olarak ulusal hükümet tarafından finanse edilmekte ve desteklenmektedir ve eko etiketleme programları için devlet desteği çok önemlidir. Ancak eko etiket programları bağımsız bir kuruluş tarafından yönetilmektedir. Bu nedenle herhangi bir eko etiketleme programında endüstri, hükümet ve tüketiciler hayati paydaşlar olarak görülmektedir.